Modelin ve canlı modelin, tarihöncesi çağlardan günümüze kadar tesir ettiği yadsınamaz. Tarih sahnesindeki yeri ve rolü oldukça eskiye dayanmaktadır. İnsan bedeninin öğreticilik ve bireye estetik bakış açısı kazandırması, bedeni araştırma konusu haline getirmiş ve birçok sanatçı tıp ve matematiksel oranlamalarla ideal insan kanonlarının arayışı içerisine girmiştir. Plastik sanatlardan resim ve heykel gibi alanların temel kaynağı olarak gösterilmiş ve üzerinde uzun incelemeler gerçekleştirilmiştir.
Özellikle de Batı sanatının temelini oluşturan model ve canlı modelden çalışmalar, 17.yüzyılda Akademilerde bir disiplin olarak öğretilmesiyle sanatın vaz geçilmez unsuru haline gelmiştir. 17. yüzyıl öncesine bakıldığında, birçok sanatçının atölyelerde, usta-çırak gelenekleri doğrultusunda hareket ederek temel eğitim bünyesinde aldığı sanat eğitiminin olmazsa olmazı olmuştur. Bu bağlamda model ve canlı modelden çalışmalar, bir sanatçı için varlıkların dışsal yönden niteliklerini yansıtmada vaz geçilmez temel olgu olmuştur.
Doğu kültürlerinde ise; toplumun sosyolojik yapısı, inançları, gelenek-görenekleri vb. gibi yaşamsal değerlerden kaynaklanan kültürel etkenler, model ve canlı modele ilişkin yaklaşımların seyrini oldukça olumsuz etkilemiştir. Bu durumun Doğu sanatlarında canlı model kavramının kullanımına yönelik gelişmeleri ve atılımları engellediği söz konusu olmuştur.
Bu çalışmada Doğu uygarlıklarından Türk-İslam (Osmanlı Dönemi) ve Asya uygarlıklarının (Hindistan, Çin ve Japonya), belli başlı sanat anlayışlarındaki modele ve canlı modele ilişkin yaklaşımları ele alınmış olup, sanatsal faaliyetlerinde modele ve canlı modele yer verilip verilmediği araştırılmıştır. Canlı modelin tarihi sürecine değinilmiş; Türk-İslam, Hindistan, Çin ve Japon sanatlarında kullanılan bazı resim ve heykel görselleriyle de örneklendirilmiştir.
It is undeniable that model and live model was influential from prehistoric ages until now. Their role and place go back a long way in stage of history. The fact that human body is educational and provides an aesthetic perspective, made body a research object and many artists embark on a quest of ideal human cannons through medical and mathematical projections. It was provided as a primary reference to the Plastic Art Fields such as Sculpture and Painting and has been researched for a long time on it.
Works from model and live model especially from Western Art became a core element of art whereafter being taught as a discipline at the 17th Century Academies. Looking back to the 17th century, it was an indispensable part of the art education that many artists received in workshops, in line with the master-apprentice traditions, within the scope of basic education. In this context, models and works from live models, have become an indispensable basic phenomenon for an artist to reflect the external qualities of beings.
Whereas in Eastern cultures, cultural factors resulting from vital values such as sociological structure of the society, beliefs, traditions, customs, etc. have had a quite negative impact on approaches to the model and the live model. It is discussed that this situation hindered progresses and advances towards the usage of live model and model concepts in Eastern Art.
In this study, the approaches of Eastern civilizations, which are Turkish-Islamic (Ottoman Period) and Asian civilizations (India, China and Japan), to the model and live model in their major artistic concepts are discussed and It was investigated whether models and live models are included in artistic activities or not. The historic process of live model is mentioned and it is exemplified through some paintings and sculpture visuals that are used in Turkish-Islamic, Indian, Chinese and Japanese arts.